2013’ün En İyi 30 Futbolcusu
Yılın en iyi futbolcuları
listelerine karşıyım. En iyilerin sezonluk belirlenmesi gerektiğini
düşünüyorum. Yıl-sezon olayı çok fazla şeyi değiştiriyor. Aynı zamanda yıllık listelerde oyuncuların yılın başında yaptıkları unutulabiliyor. Neyse, yayınlanan
listeleri okurken benim de bir tane yapasım geldi, sezon sonu listesine de bir
alıştırma olur dedim, 100 tane olmasa da 2013’ün en iyi 30 futbolcusunu belirledim.
Keyifli okumalar:
Az Kalmıştı:
Listeye girmeyi kıl payıyla
kaçıran futbolcular burda. Kendilerine özürlerimi sunuyorum:
Mario Balotelli (Milan/İtalya)
2013’ün ilk yarısında transfer
olduğu Milan ona yaramıştı, ligde –neredeyse-
oynadığı her maçta gol attı. Gollerine yılın ikinci yarısında da devam
eden Balotelli dünyanın en iyi santraforlarından biri.
Andrea Pirlo (Juventus/İtalya)
Yıllara meydan okuyor. Defansif
olarak çok başarılı, aynı zamanda orta sahanın gerisinden oyun kurmayı da
başarıyor. Özellikle uzun pasları dikkat çekiyor. 34 yaşında ama Juve’de de
milli takımda da ilk 11’de.
David Silva (Manchester City/İspanya)
Kanat oynama yeteneğine sahip,
İspanyol orta saha oyuncusu bolluğuna rağmen milli takımda kendini
gösterebiliyor ve takımı için bolca pozisyon yaratıyor. En iyi forvet
arkalarından biri, ilk 30’a girmek için sakatlanmamaya çalışması lazım.
İlkay Gündoğan (Borussia Dortmund/Almanya)
Dortmund’un şaşırtıcı başarısında
en çok katkıyı sağlayan oyunculardan biriydi. Herkes bu oyun kurucuyu daha
fazla izlemek istiyordu fakat sakatlıklar izin vermedi. İlkay’ın 2013’üne damga
vuran sakatlıklar, oynamasını engellemesinin yanında ilk 30’a girmesini de
engelliyor.
Toni Kroos (Bayern Münih/Almanya)
Robben ve Kroos’un hikayesinden
ileride bahsedeceğim. Şimdilik, sakatlıktan çıkan Kroos’un Guardiola’nın
sisteminde kendine yer edindiğini söylemek yeter.
Paul Pogba (Juventus/Fransa)
Fransa U-20 Dünya Kupası’nı
kazanırken en önemli ve en iyi oyuncusuydu. Şu anda Juventus’un da en önemli
oyuncularından, orta sahadaki katkısının yanına harika goller de ekliyor.
Pirlo’nun ona öğretecekleriyle daha da muhteşem bir oyuncu olacağını
söyleyebilirim.
Javi Martinez (Bayern Münih/İspanya)
Kendisine neden 40 milyon euro
harcandığını Schweinsteiger’e çabucak uyum sağlayıp, oyunun defansif yönüne
yaptığı harika katkıyla kanıtladı. Bu sezonun başında sakatlanmasaydı
kesinlikle ilk 30’daydı.
En İyi 30:
30- Manuel Neuer (Bayern Münih/Almanya)
Bayern’in gol yememesine en büyük
katkının defansta olduğunu düşünebilirsiniz ama iş Neuer’e kalırsa o topun
kaleye girmeyeceğine emin olun. Dünyanın en iyi kalecisi.

(Neuer 2012/13 Şampiyonlar Ligi Finali Kurtarışları vs. Borussia Dortmund)


(Neuer 2012/13 Şampiyonlar Ligi Finali Kurtarışları vs. Borussia Dortmund)
29- Wayne Rooney (Manchester United/İngiltere)
Geçen sezon onun için hayal
kırıklığıydı, şu an yerinde hala Van Persie olsaydı büyük ihtimalle listede
olamayacaktı; fakat yeni sezona harika başladı, ManU’nun en önemli oyuncusu
olmayı başardı. Oyun kurma yeteğini ön plana çıkardı, gol atmaktan çok
attırmaya başladı. Yükselişinin devam etmesini diliyorum.
28- Mario Götze (Bayern Münih/Almanya)
Dortmund’un ofansif orta sahası olarak
neler yaptığını anlatmaya gerek yok. Bayern’e transferi sonrasında sakatlıklarla
ve uyum süreciyle uğraştı; fakat sonunda eski formunu yakalayacak
istatistiklere ulaşmaya başladı.
27- Dante (Bayern Münih/Brezilya)
Bayern’e transferi Dünya’nın en
iyi stoperlerinden biri olmasını sağladı. Milli takımda ilk 11’i
garantilediğini söyleyemeyeceğim; ama o görevi de başarıyla yapacağına
inanıyorum.
26- David Luiz (Chelsea/Brezilya)
Mourinho değerini pek bilemese de
Scolari bilmişti; David Luiz, milli takımda Dante’yi kulübeye yolluyordu. Ön
libero oynayabilmesiyle; duran toplardaki, uzaktan şutlardaki ve uzun
paslardaki yeteneğiyle Mourinho değil
tüm futbolseverler değerini bilmeli.

(David Luiz 2013 Konfederasyon Kupası Finali Kurtarışı vs. İspanya)

(David Luiz 2013 Konfederasyon Kupası Finali Kurtarışı vs. İspanya)
25- Marco Reus (Borussia Dortmund/Almanya)
İlkay’ı bu tartışmanın uzağında tutarsam,
Dortmund’un Lewandowski’den sonra en iyi oyuncusu. Sadece istatistiklerine
bakarak ne kadar iyi olduğunu anlayabilirsiniz.
24- Yaya Toure (Fildişi Sahili/Manchester City)
Hem defans hem hücum. İki işi de
çok iyi yapabilen nadir oyunculardan Yaya Toure. Milli takımın başarısızlığı
Afrika’nın en iyi oyuncusu ödülünü bu yıl da almasına izin verir mi bilinmez
ama dünyanın en iyi orta saha oyuncularından biri olduğu kesin.
![Yaya Toure Golazo v Viktoria Plzen [GIF] iblGnkRfCfCbkB Yaya Toure Golazo v Viktoria Plzen [GIF]](http://i.minus.com/iblGnkRfCfCbkB.gif)
(Toure 2013/14 Şampiyonlar Ligi Grup Aşaması Golü vs. Viktoria Plzen)
23- Sergio Busquets (Barcelona/İspanya)
Iniesta ve Xavi’siz bir Barça
veya İspanya orta sahası düşünülemez. O isimlerin yanına Sergio Busquets’i de
eklemenin zamanı geldi. An itibariyle dünyanın en iyi defansif orta sahası.
22- David Alaba (Bayern Münih/Avusturya)
21 yaşında olabilir; ama dünyanın
en iyi sol beki. Milli takımdaki orta saha performansı, en iyi orta sahalardan
biri olabilecek yeteneği olduğuna gösteriyor. Çok yetenekli; parlak bir gelecek
onu bekliyor.


(Alaba 2012/13 Şampiyonlar Ligi Çeyrek Finali Golü vs. Juventus)
21- Arturo Vidal (Juventus/Şili)
Orta saha oyuncusu mu defans mı
hücum mu belli değil. Gol atıyor, asist yapıyor; aynı zamanda top da çalıyor.
Oyunu iki yönlü oynayan o nadir oyunculardan.
20- Radamel Falcao (Monaco/Kolombiya)
Monaco’ya gittiğinde Atletico’da
sergilediği performansı sürdürecek gibi başladı sezona; fakat sakatlıklar onu
durdurdu. Eh, 20. sırada oluşunu da bu durum etkiledi.
19- Thomas Müller (Bayern Münih/Almanya)
Pas, orta, şut, kafa vuruşu...
Her şeyi yapabiliyordu ve bu sayede hücumun bütün bölgelerinde oynayabilen bir
oyuncuya dönüştü. Müller, bir forvete dönüşürken performansını hiç düşürmedi,
Bayern’in gol ve asist yükünü çeken oyunculardan biri oldu.
18- Edinson Cavani (Paris Saint-Germain/Uruguay)
Serie A’nın gol kralı olarak
geldiği PSG’den Ibra’nın harika formuna rağmen gollerine ara vermedi. Milli
takımındaki partneri Suarez’in formu da harika; ama bu Cavani’den rol çalmasına
izin vermiyor. PSG’de de Uruguay’da sağlam rakiplerine rağmen skor tabelasını
değiştirmeyi başarıyor.
17- Arjen Robben (Bayern Münih/Hollanda)
2013’ün başlarında Toni Kroos
sakatlandı ve Arjen Robben ilk 11’deki yerini geri kazandı. Robben için yeni
bir sayfa açma zamanıydı. Hollandalı, Bayern’in en önemli oyuncularından biri
haline geldi, Şampiyonlar Ligi finaline damga vurdu ve yeni sezona
performansını hiç düşürmeden, gollere katkı yapmaya devam ederek girdi.
(Robben 2012/13 Şampiyonlar Ligi Finali Golü vs. Borussia Dortmund)

(Robben 2012/13 Şampiyonlar Ligi Finali Golü vs. Borussia Dortmund)
16- Xavi (Barcelona/İspanya)
Birkaç yıl önce, hatta geçen yıl
olsa rahatlıkla ilk ona ya da beşe koyabilirdim onu. Ama artık yaşlanıyor,
yaşına rağmen iyi performans gösterse de artık veteranlar arasına katılıyor.
15- Mesut Özil (Arsenal/Almanya)
Real Madrid’de kontra atakların
yöneticisi, asistlerin kralıydı. Asistlerine Arsenal’a transfer olduktan sonra
da devam etti, hatta takımın lig lideri olmasına katkısı büyük. Her ne kadar
beklendiği gibi takımı sırtlayamasa da etkisi fazlaca hissediliyor.
14- Robert Lewandowski (Borussia Dortmund/Polonya)
Bitiricilik, top kontrolü ve top
taşıma özellikleriyle birleşince harika bir santrafor meydana getiriyor:
Lewandowski. Geçen sezon adını duymayan kalmadı. Bu sezon Dortmund’un düşüşü
sırasında daha az konuşuldu; fakat bu onu 19 gol atmaktan alıkoymadı.
13- Bastian Schweinsteiger (Bayern Münih/Almanya)
Bayern Münih’in beyni,
yöneticisi. Oyunun iki yönünü de oynamayı başaran Schweinsteiger, Guardiola’nın
sisteminde hücum yönüne daha yakın görünüyor. Defansı aklından biraz
uzaklaştırdığında hücuma ne gibi katkılar sağlayacağını görmek için
sabırsızlanıyorum.
12- Sergio Agüero (Manchester City/Arjantin)
Önceki sezonda gol krallığında
gerilere düşmüş olabilir; ama bu sezon gerçek kalitesini tekrar gösterdi. 20
maçta 19 gol 10 asist. Harika.
11- Robin van Persie (Manchester United/Hollanda)
Bazı otoriteler bu sezonki
performansı nedeniyle onu daha kötü sıralara layık gördüler; ama bence
yanılıyorlar. Van Persie geçen sezon ligde gol kralı oldu, bu sene birçok maç
kaçırsa da çıktığı 11 maçta 7 gol atmayı başardı ve Hollanda’nın gelmiş geçmiş
en skorer oyuncusu unvanını aldı.
10- Thiago Silva (Paris Saint-Germain/Brezilya)
Yılın başında ve sonunda
sakatlıklarla uğraşsa da dünyanın en iyi stoperi unvanını kimseye kaptırmadı.
Ne söylenebilir ki? PSG’nin de Brezilya’nın katıldığı şampiyonalarda
birinciliğe oynamasının en büyük sebeplerinden.
9- Philipp Lahm (Bayern Münih/Almanya)
Bir sağ bekten fazlası olduğunu
zaten biliyorduk, kanıtını ise bu yıl gördük. Yılın ilk yarısında asistleriyle
bizi şaşırttı, ikinci yarısında ise aldığı defansif orta saha görevini harika
bir şekilde yaparak. Sahanın birçok bölgesinde oynayabilecek harika bir oyuncu.
8- Gareth Bale (Real Madrid/Galler)
Tottenham’da yaptıkları
harikaydı, sol bekten kanata devşirilmiş, forvet gibi oynamış, takımı ayakta
tutmuştu. Real’e transferi tarihe geçen Bale, Götze gibi uyum süreciyle ve
sakatlıklarla uğraşsa da atlattıktan sonra gerçek kalitesini göstermeye
başladı.
7- Luis Suarez (Liverpool/Uruguay)
Geçen sezonun sonlarına doğru
ceza aldı; fakat bunun onu -insanların nefretini kazanmak dışında- etkilediğini
söylemeyeceğim. Ceza almadan önce attığı goller sezonu gol krallığında ikinci
olarak bitirmesine yetti. Ceza bittikten sonra yaptıkları ise... İnanılmaz. 15
maçta 20 gol. Luis Suarez sınırlarını zorluyor, ya da sınırları olmadığını
kanıtlamak istiyor.
6- Neymar (Barcelona/Brezilya)
Benim için bu yıl Neymar-Bale
savaşını Neymar kazanıyor. Santos’ta yaptıklarını tartışmaya gerek yok zaten.
Konfederasyon Kupası’nda genç yaşına rağmen 10 numarayla ülkesini sırtladı,
turnuvanın en iyisi seçildi. La Liga’ya da kolayca uyum sağlayan Neymar,
kendisiyle çok karşılaştırılan Bale’ın iki sıra üstüne yerleşiyor.
5- Andres Iniesta (Barcelona/İspanya)
5- Andres Iniesta (Barcelona/İspanya)
Eskiden Xavi’den sorulan Barcelona
orta sahası şimdi ondan soruluyor. Takımının pozisyona girmesini, gol atmasını
sağlayan adam. Ülkesinin en iyi oyuncusu.

(Iniesta İspanya Ligi Asist vs. Getafe)
4- Lionel Messi (Barcelona/Arjantin)
Evet, bu yıl Messi’den iyi
oynayan üç adam bulmayı başardım. Rakipleri 2013’ü sakatlıklarla geçiren
“uzaylı”nın kaçırdığı maçları iyi değerlendirdiler, önüne geçtiler. Messi, seni
pek sevmesem de dönüşünü heyecanla bekliyorum.
3- Zlatan Ibrahimovic (Paris Saint-Germain/İsveç)
1970’li yıllardan beri Ligue 1’de
30 gol atan olmamıştı. Ibra her zamanki gibi ezberleri bozdu ve geçen sezonu
-12’si 2013’te atılmak üzere- 30 golle gol kralı olarak tamamladı, geliyorum
mesajı verdi. Yılın ikinci yarısında ise mesajı aldık, gelmişti. 26 maçta 25
gol atmıştı, Ibra tarzı akıl almaz gollerini de bizlerden esirgememişti.
2- Franck Ribery (Bayern Münih/Fransa)
Şu an istatistiklerden pek
bahsetmek istemiyorum. Ribery, dünyanın en iyi takımının en iyi oyuncusu. Çoğu
golde adı var; kalitesi, tekniği tartışılamaz; alacağı ödülleri,birincilikleri
sonuna kadar hak ediyor, her ne kadar bizim birincimiz olmasa da.
1- Cristiano Ronaldo (Real
Madrid/Portekiz)
Birçok otoritenin “Ronaldo
dünyanın en iyisi” demesi için Messi’nin sakatlanması gerekti. Benim için Messi
nasıl olursa olsun Ronaldo ondan daha iyiydi. Neyse, konumuz bu değil. Konumuz,
Ronaldo’nun 2013 performansı. Ronaldo’nun hırsı, kırdığı rekorlar, gollerine
ara vermemesi, ülkesini Dünya Kupası’na taşıması. Konumuz, Ronaldo’nun 2013’te
dünyanın en iyi oyuncusu olması.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder