25 Ocak 2014 Cumartesi

2013'ün En İyi 30 Futbolcusu



2013’ün En İyi 30 Futbolcusu
Yılın en iyi futbolcuları listelerine karşıyım. En iyilerin sezonluk belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Yıl-sezon olayı çok fazla şeyi değiştiriyor. Aynı zamanda yıllık listelerde oyuncuların yılın başında yaptıkları unutulabiliyor. Neyse, yayınlanan listeleri okurken benim de bir tane yapasım geldi, sezon sonu listesine de bir alıştırma olur dedim, 100 tane olmasa da 2013’ün en iyi 30 futbolcusunu belirledim. Keyifli okumalar:

Az Kalmıştı:
Listeye girmeyi kıl payıyla kaçıran futbolcular burda. Kendilerine özürlerimi sunuyorum:

Mario Balotelli (Milan/İtalya)
2013’ün ilk yarısında transfer olduğu Milan ona yaramıştı, ligde –neredeyse-  oynadığı her maçta gol attı. Gollerine yılın ikinci yarısında da devam eden Balotelli dünyanın en iyi santraforlarından biri.
Andrea Pirlo (Juventus/İtalya)
Yıllara meydan okuyor. Defansif olarak çok başarılı, aynı zamanda orta sahanın gerisinden oyun kurmayı da başarıyor. Özellikle uzun pasları dikkat çekiyor. 34 yaşında ama Juve’de de milli takımda da ilk 11’de.
David Silva (Manchester City/İspanya)
Kanat oynama yeteneğine sahip, İspanyol orta saha oyuncusu bolluğuna rağmen milli takımda kendini gösterebiliyor ve takımı için bolca pozisyon yaratıyor. En iyi forvet arkalarından biri, ilk 30’a girmek için sakatlanmamaya çalışması lazım.
İlkay Gündoğan (Borussia Dortmund/Almanya)
Dortmund’un şaşırtıcı başarısında en çok katkıyı sağlayan oyunculardan biriydi. Herkes bu oyun kurucuyu daha fazla izlemek istiyordu fakat sakatlıklar izin vermedi. İlkay’ın 2013’üne damga vuran sakatlıklar, oynamasını engellemesinin yanında ilk 30’a girmesini de engelliyor.
Toni Kroos (Bayern Münih/Almanya)
Robben ve Kroos’un hikayesinden ileride bahsedeceğim. Şimdilik, sakatlıktan çıkan Kroos’un Guardiola’nın sisteminde kendine yer edindiğini söylemek yeter.
Paul Pogba (Juventus/Fransa)
Fransa U-20 Dünya Kupası’nı kazanırken en önemli ve en iyi oyuncusuydu. Şu anda Juventus’un da en önemli oyuncularından, orta sahadaki katkısının yanına harika goller de ekliyor. Pirlo’nun ona öğretecekleriyle daha da muhteşem bir oyuncu olacağını söyleyebilirim.

Javi Martinez (Bayern Münih/İspanya)
Kendisine neden 40 milyon euro harcandığını Schweinsteiger’e çabucak uyum sağlayıp, oyunun defansif yönüne yaptığı harika katkıyla kanıtladı. Bu sezonun başında sakatlanmasaydı kesinlikle ilk 30’daydı.

En İyi 30:
30- Manuel Neuer (Bayern Münih/Almanya)
Bayern’in gol yememesine en büyük katkının defansta olduğunu düşünebilirsiniz ama iş Neuer’e kalırsa o topun kaleye girmeyeceğine emin olun. Dünyanın en iyi kalecisi.

Uefafinalsave_medium
Uefasave2_medium
(Neuer 2012/13 Şampiyonlar Ligi Finali Kurtarışları vs. Borussia Dortmund)
29- Wayne Rooney (Manchester United/İngiltere)
Geçen sezon onun için hayal kırıklığıydı, şu an yerinde hala Van Persie olsaydı büyük ihtimalle listede olamayacaktı; fakat yeni sezona harika başladı, ManU’nun en önemli oyuncusu olmayı başardı. Oyun kurma yeteğini ön plana çıkardı, gol atmaktan çok attırmaya başladı. Yükselişinin devam etmesini diliyorum.
28- Mario Götze (Bayern Münih/Almanya)
Dortmund’un ofansif orta sahası olarak neler yaptığını anlatmaya gerek yok. Bayern’e transferi sonrasında sakatlıklarla ve uyum süreciyle uğraştı; fakat sonunda eski formunu yakalayacak istatistiklere ulaşmaya başladı.
27- Dante (Bayern Münih/Brezilya)
Bayern’e transferi Dünya’nın en iyi stoperlerinden biri olmasını sağladı. Milli takımda ilk 11’i garantilediğini söyleyemeyeceğim; ama o görevi de başarıyla yapacağına inanıyorum.
26- David Luiz (Chelsea/Brezilya)
Mourinho değerini pek bilemese de Scolari bilmişti; David Luiz, milli takımda Dante’yi kulübeye yolluyordu. Ön libero oynayabilmesiyle; duran toplardaki, uzaktan şutlardaki ve uzun paslardaki  yeteneğiyle Mourinho değil tüm futbolseverler değerini bilmeli.

(David Luiz 2013 Konfederasyon Kupası Finali Kurtarışı vs. İspanya)
25- Marco Reus (Borussia Dortmund/Almanya)
İlkay’ı bu tartışmanın uzağında tutarsam, Dortmund’un Lewandowski’den sonra en iyi oyuncusu. Sadece istatistiklerine bakarak ne kadar iyi olduğunu anlayabilirsiniz.
24- Yaya Toure (Fildişi Sahili/Manchester City)
Hem defans hem hücum. İki işi de çok iyi yapabilen nadir oyunculardan Yaya Toure. Milli takımın başarısızlığı Afrika’nın en iyi oyuncusu ödülünü bu yıl da almasına izin verir mi bilinmez ama dünyanın en iyi orta saha oyuncularından biri olduğu kesin.
 iblGnkRfCfCbkB Yaya Toure Golazo v Viktoria Plzen [GIF]










(Toure 2013/14 Şampiyonlar Ligi Grup Aşaması Golü vs. Viktoria Plzen)

23- Sergio Busquets (Barcelona/İspanya)
Iniesta ve Xavi’siz bir Barça veya İspanya orta sahası düşünülemez. O isimlerin yanına Sergio Busquets’i de eklemenin zamanı geldi. An itibariyle dünyanın en iyi defansif orta sahası.
22- David Alaba (Bayern Münih/Avusturya)
21 yaşında olabilir; ama dünyanın en iyi sol beki. Milli takımdaki orta saha performansı, en iyi orta sahalardan biri olabilecek yeteneği olduğuna gösteriyor. Çok yetenekli; parlak bir gelecek onu bekliyor.


iSTdJ8xEUevS2 GIF: Another angle of David Alabas Bayern goal v Juventus













(Alaba 2012/13 Şampiyonlar Ligi Çeyrek Finali Golü vs. Juventus)

21- Arturo Vidal (Juventus/Şili)
Orta saha oyuncusu mu defans mı hücum mu belli değil. Gol atıyor, asist yapıyor; aynı zamanda top da çalıyor. Oyunu iki yönlü oynayan o nadir oyunculardan.

20- Radamel Falcao (Monaco/Kolombiya)
Monaco’ya gittiğinde Atletico’da sergilediği performansı sürdürecek gibi başladı sezona; fakat sakatlıklar onu durdurdu. Eh, 20. sırada oluşunu da bu durum etkiledi.

19- Thomas Müller (Bayern Münih/Almanya)
Pas, orta, şut, kafa vuruşu... Her şeyi yapabiliyordu ve bu sayede hücumun bütün bölgelerinde oynayabilen bir oyuncuya dönüştü. Müller, bir forvete dönüşürken performansını hiç düşürmedi, Bayern’in gol ve asist yükünü çeken oyunculardan biri oldu.
18- Edinson Cavani (Paris Saint-Germain/Uruguay)
Serie A’nın gol kralı olarak geldiği PSG’den Ibra’nın harika formuna rağmen gollerine ara vermedi. Milli takımındaki partneri Suarez’in formu da harika; ama bu Cavani’den rol çalmasına izin vermiyor. PSG’de de Uruguay’da sağlam rakiplerine rağmen skor tabelasını değiştirmeyi başarıyor.
17- Arjen Robben (Bayern Münih/Hollanda)
2013’ün başlarında Toni Kroos sakatlandı ve Arjen Robben ilk 11’deki yerini geri kazandı. Robben için yeni bir sayfa açma zamanıydı. Hollandalı, Bayern’in en önemli oyuncularından biri haline geldi, Şampiyonlar Ligi finaline damga vurdu ve yeni sezona performansını hiç düşürmeden, gollere katkı yapmaya devam ederek girdi.

(Robben 2012/13 Şampiyonlar Ligi Finali Golü vs. Borussia Dortmund)

16- Xavi (Barcelona/İspanya)
Birkaç yıl önce, hatta geçen yıl olsa rahatlıkla ilk ona ya da beşe koyabilirdim onu. Ama artık yaşlanıyor, yaşına rağmen iyi performans gösterse de artık veteranlar arasına katılıyor.
15- Mesut Özil (Arsenal/Almanya)
Real Madrid’de kontra atakların yöneticisi, asistlerin kralıydı. Asistlerine Arsenal’a transfer olduktan sonra da devam etti, hatta takımın lig lideri olmasına katkısı büyük. Her ne kadar beklendiği gibi takımı sırtlayamasa da etkisi fazlaca hissediliyor.
14- Robert Lewandowski (Borussia Dortmund/Polonya)
Bitiricilik, top kontrolü ve top taşıma özellikleriyle birleşince harika bir santrafor meydana getiriyor: Lewandowski. Geçen sezon adını duymayan kalmadı. Bu sezon Dortmund’un düşüşü sırasında daha az konuşuldu; fakat bu onu 19 gol atmaktan alıkoymadı.
13- Bastian Schweinsteiger (Bayern Münih/Almanya)
Bayern Münih’in beyni, yöneticisi. Oyunun iki yönünü de oynamayı başaran Schweinsteiger, Guardiola’nın sisteminde hücum yönüne daha yakın görünüyor. Defansı aklından biraz uzaklaştırdığında hücuma ne gibi katkılar sağlayacağını görmek için sabırsızlanıyorum.
12- Sergio Agüero (Manchester City/Arjantin)
Önceki sezonda gol krallığında gerilere düşmüş olabilir; ama bu sezon gerçek kalitesini tekrar gösterdi. 20 maçta 19 gol 10 asist. Harika.

11- Robin van Persie (Manchester United/Hollanda)
Bazı otoriteler bu sezonki performansı nedeniyle onu daha kötü sıralara layık gördüler; ama bence yanılıyorlar. Van Persie geçen sezon ligde gol kralı oldu, bu sene birçok maç kaçırsa da çıktığı 11 maçta 7 gol atmayı başardı ve Hollanda’nın gelmiş geçmiş en skorer oyuncusu unvanını aldı.
10- Thiago Silva (Paris Saint-Germain/Brezilya)
Yılın başında ve sonunda sakatlıklarla uğraşsa da dünyanın en iyi stoperi unvanını kimseye kaptırmadı. Ne söylenebilir ki? PSG’nin de Brezilya’nın katıldığı şampiyonalarda birinciliğe oynamasının en büyük sebeplerinden.

9- Philipp Lahm (Bayern Münih/Almanya)
Bir sağ bekten fazlası olduğunu zaten biliyorduk, kanıtını ise bu yıl gördük. Yılın ilk yarısında asistleriyle bizi şaşırttı, ikinci yarısında ise aldığı defansif orta saha görevini harika bir şekilde yaparak. Sahanın birçok bölgesinde oynayabilecek harika bir oyuncu.

8- Gareth Bale (Real Madrid/Galler)
Tottenham’da yaptıkları harikaydı, sol bekten kanata devşirilmiş, forvet gibi oynamış, takımı ayakta tutmuştu. Real’e transferi tarihe geçen Bale, Götze gibi uyum süreciyle ve sakatlıklarla uğraşsa da atlattıktan sonra gerçek kalitesini göstermeye başladı.
7- Luis Suarez (Liverpool/Uruguay)
Geçen sezonun sonlarına doğru ceza aldı; fakat bunun onu -insanların nefretini kazanmak dışında- etkilediğini söylemeyeceğim. Ceza almadan önce attığı goller sezonu gol krallığında ikinci olarak bitirmesine yetti. Ceza bittikten sonra yaptıkları ise... İnanılmaz. 15 maçta 20 gol. Luis Suarez sınırlarını zorluyor, ya da sınırları olmadığını kanıtlamak istiyor.
6- Neymar (Barcelona/Brezilya)
Benim için bu yıl Neymar-Bale savaşını Neymar kazanıyor. Santos’ta yaptıklarını tartışmaya gerek yok zaten. Konfederasyon Kupası’nda genç yaşına rağmen 10 numarayla ülkesini sırtladı, turnuvanın en iyisi seçildi. La Liga’ya da kolayca uyum sağlayan Neymar, kendisiyle çok karşılaştırılan Bale’ın iki sıra üstüne yerleşiyor.

 5- Andres Iniesta (Barcelona/İspanya)
Eskiden Xavi’den sorulan Barcelona orta sahası şimdi ondan soruluyor. Takımının pozisyona girmesini, gol atmasını sağlayan adam. Ülkesinin en iyi oyuncusu.
dBqkPzI GIF: Andres Iniestas brilliant assist for Alexis Sanchez goal v Getafe












(Iniesta İspanya Ligi Asist vs. Getafe)

4- Lionel Messi (Barcelona/Arjantin)
Evet, bu yıl Messi’den iyi oynayan üç adam bulmayı başardım. Rakipleri 2013’ü sakatlıklarla geçiren “uzaylı”nın kaçırdığı maçları iyi değerlendirdiler, önüne geçtiler. Messi, seni pek sevmesem de dönüşünü heyecanla bekliyorum.
3- Zlatan Ibrahimovic (Paris Saint-Germain/İsveç)
1970’li yıllardan beri Ligue 1’de 30 gol atan olmamıştı. Ibra her zamanki gibi ezberleri bozdu ve geçen sezonu -12’si 2013’te atılmak üzere- 30 golle gol kralı olarak tamamladı, geliyorum mesajı verdi. Yılın ikinci yarısında ise mesajı aldık, gelmişti. 26 maçta 25 gol atmıştı, Ibra tarzı akıl almaz gollerini de bizlerden esirgememişti.





2- Franck Ribery (Bayern Münih/Fransa)
Şu an istatistiklerden pek bahsetmek istemiyorum. Ribery, dünyanın en iyi takımının en iyi oyuncusu. Çoğu golde adı var; kalitesi, tekniği tartışılamaz; alacağı ödülleri,birincilikleri sonuna kadar hak ediyor, her ne kadar bizim birincimiz olmasa da.
1- Cristiano Ronaldo (Real Madrid/Portekiz)
Birçok otoritenin “Ronaldo dünyanın en iyisi” demesi için Messi’nin sakatlanması gerekti. Benim için Messi nasıl olursa olsun Ronaldo ondan daha iyiydi. Neyse, konumuz bu değil. Konumuz, Ronaldo’nun 2013 performansı. Ronaldo’nun hırsı, kırdığı rekorlar, gollerine ara vermemesi, ülkesini Dünya Kupası’na taşıması. Konumuz, Ronaldo’nun 2013’te dünyanın en iyi oyuncusu olması.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder